Kuşadası Liman girişindeki "PORT OF KUŞADASI" yazısının yanına Türkçesinin de eklenmesini isteyen idealist avukat Hüseyin Alevci, 3 yılı aşkın bir süredir gösterdiği bu duyarlılığın mücadelesini veriyor.
Alevci, Türkiye'deki bir limanın adının Türkçe olması gerektiğini belirterek, Kuşadası Kaymakamlığı'ndan başlattığı mücadelesini, sırasıyla Kuşadası Belediyesi, Liman Başkanlığı, Limanı işleten şirket ve Ulaştırma Bakanlığı'na kadar sürdürdü. Bu süreçte, Alevci'ye hep konunun özüne dokunmayan yanıtlar verildi veya limanı işleten şirketin yaptığı gibi bazen de dilekçesi görmezden gelindi. Alevci son çare olarak, Kuşadası Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Şikayeti haklı bulan savcılık, liman yöneticileri hakkında kamu davası açtı.
İlginç ve ilginç olduğu kadar da emsal niteliğindeki bu davanın ikinci duruşması geçtiğimiz Perşembe günü Kuşadası 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Duruşma öncesi başta üyesi bulunduğu Aydın Baro Başkanlığı olmak üzere, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarından destek isteyen Alevci'nin ikinci duruşmasına da ilk duruşmada olduğu gibi kimse gelmedi.
Türkçe'nin ve Türk Dili'nin korunmasına yönelik örnek bir mücadele başlatan Hüseyin Alevci duruşma salonunda yaşadığı yalnızlığı ve kırgınlığı sosyal medya hesabından paylaştı.
Alevci;"Bu Mahkeme ile ilgili dosyayı Kuşadası CHP. MHP, ADD ve Aydın Baro Başkanlığı'na verdim ve desteklerini istedim. İlk duruşmadan önce Aydın Baro Başkanı Gökhan Bozkurt beni telefonla aradı, sözlü destek verdi. Ancak yasal engel olduğu için,duruşmaya katılamayacaklarını bildirdi. Duruşma salonunda ben, izleyici olarak bir kişi Kerim Uzunkaya ve iki genç Avukat arkadaşım Mehmet Üyücü ve Ayşe Aral Öğünçlü vardı. Kendimi, Hükümdar Timur'un huzuruna filler için çıkan ve yalnız kalan Nasreddin Hoca'ya benzettim. Bu kişilere yardım ve destekleri için sonsuz teşekkür ediyorum. Halen üyesi olduğum ve geçmişte yönetim kurullarında çalışıp emek verdiğim Kuşadası CHP ve ADD yönetim kurullarını ise, böyle haklı ve anlamlı bir davaya destek vermedikleri için açıkça kınıyorum. Bu dava Hüseyin Alevci'nin kişisel davası değildir. Kuşadası Limanı'nda İngilizce'nin yanında öz ve resmi dilimiz Türkçe tabela asılması için yapılan bir mücadeledir. Daha önemli işlerinizin var olduğunu biliyorum. Ancak bir-iki temsilcinizle yanımda olabilirdiniz. Yeri ve zamanı geldiğinde,Benim de sizleri yok sayma hakkımı saklı tutuyorum." diyerek yaşadığı üzüntüyü kamuoyuna duyurdu.
Buarada Hüseyin Alevci'nin Türkçe isim mücadelesinin 3. duruşması 31 Mart Perşembe günü Kuşadası Adliyesi'nde görülecek.
