Yıllarca kadroya alınmayı beklediler.
Aynı işi yaptıkları kadrolu işçi ve memurların çok altında ücret almalarına karşın, kadro umuduyla çalışmaya devam ettiler.
Son seçimlerde liderler tarafından yapılan açıklamalar, umutlarını arttırdı.
Seçimlerde hem CHP, hem de Ak Parti'nin vaatleri arasında yeralınca, "Tamam bu iş oldu" dediler.
Nihayet 22 Mart 2016'da beklenen müjde Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan geldi.
Başbakan Davutoğlu,"Yardımcı işlerde çalışanları da kamuya almayı kararlaştırdık. Böylece dışarıda kalan tek bir taşeron işçisi kalmayacak." açıklamasını yaptı.
Açıklama, kamuda çalışan bir milyonun üzerindeki taşeron işçisine kadroya alınma sevinci yaşattı.
Ancak, çok geçmeden yapılan yeni açıklamalarla, sevinçleri kursaklarında kaldı.
Kadrolu olmayı beklerken, 3 yıllık sözleşme sürpriziyle karşılaştılar.
Önümüzdeki günlerde Meclis'e gelmesi beklenen Taşeron Kadro Yasası'yla ilgili gün geçmiyor ki, yeni bir gelişme yaşanmasın.
Bakalım Meclis Genel Kurulundan geçene kadar daha neler değişecek.
Benim bugün asıl değinmek istediğim konu, bu düzenlemenin belediyeleri nasıl etkileyeceği.
Malum, en fazla taşeron işçi çalıştıran kurumların başında belediyeler geliyor.
Belediyeler şimdilik gelişmeleri sessiz sedasız izlemekle yetiniyor.
Ancak, önümüzdeki günlerde en büyük sıkıntı belediyelerde yaşanacak.
Belediyelerin taşeronla tanışması 1980'li yıllara uzanıyor.
Hizmet maliyetlerini düşürmek isteyen belediyeler için, sendikasız ve toplu sözleşmesiz bu yeni yöntem, adeta bir can simidi oldu.
Özellikle son yıllarda tam bir patlama yaşandı ve belediye kadrolarının neredeyse yarısı taşeron işçilerden oluşmaya başladı.
Geçmişte kadro sıkıntısı yaşayan ve Devlet Personel Dairesi'nden kadro almakta zorlanan belediyeler bugün, ellerindeki kadronun çoğunu boş tutuyor, kadrolu personel almak istemiyor.
Belediyelerin faaliyet raporlarına bakıldığında, hemen her ünitede çok sayıda kadronun boş tutulduğunu görmek mümkün.
Sadece temizlik, altyapı vb. yardımcı iş kollarında çalıştırılması gereken taşeron işçiler zamanla, asıl iş kollarında da çalıştırılmaya başlandı. Bilgi işlemden, muhasebeye ve zabıtaya kadar hemen her iş kolunda taşeron işçi istihdam edildi.
Yani, zaman içerisinde muvazalı bir durum yaratılırken, belediyelerin taşeron kadroları şiştikçe şişti.
Hal böyle olunca, yeni taşeron düzenlemesi belediyelerin yükünü de arttıracak.
Yılbaşında Asgari Ücrete yapılan yüzde 30'luk zamla önemli bir darbe yiyen belediyeler, asıl darbeyi şimdi alacak.
5393 sayılı Belediye Kanunu'na göre, belediyelerin yıllık toplam personel giderlerinin, nüfusu 10 binin altındaki yerlerde gelirlerinin yüzde 40'ını, 10 binin üzerindeki yerlerde de yüzde 30'unu aşmaması gerekiyor.
Büyükşehir kapsamına giren ilçelerde bu oran beldelerden gelen personel nedeniyle, şu an zaten aşılmış durumda.
Malum belediye yönetimlerinin gelişigüzel personel istihdamı yapmalarının faturası ağır.
Personel giderleri bu oranları aşan belediyelerde oluşacak kamu zararını, belediye başkanlarından tazminini ve TCK'nu da 2 yıla kadar hapis cezasını öngörüyor.
Bugüne kadar hizmet alımları yoluyla alınan taşeron personele ödenen giderler "Mal ve Hizmet Alımları" kaleminden yapılıyor, toplam personel giderleri içerisinde yeralmıyordu.
Yeni düzenlemeyle taşeron personele yapılacak ödemeler toplam personel giderleri içerisinde mi gösterilecek?
Bu yapılırsa, yıllar içerisinde yeni personel almayarak personel giderlerini azaltması gereken belediyeler, taşeron düzenlemesinin ardından hemen hemen tüm gelirlerini personel harcamalarına ayırmak zorunda kalacak.
Bir de taşeron işçilerin tazminat hakları da belediyeler tarafından ödenecek.
Bu kalem de belediyelerin bütçelerinde öngörmedikleri bir harcama.
Büyükşehir'e dönüşmesi nedeniyle gelirleri azalan ve yatırım yapamaz hale gelen ilçe belediyeleri bu ödemeleri nasıl yapacak?
Yeni düzenlemede sınav şartı da var.
Belediyeler asıl sınavı, bu sınavla verecek.
Sınav nasıl yapılacak?
Belediye yönetiminde olan partinin istemediği kişilerin elenmemesi için nasıl bir önlem alınacak? Halihazır da çalışanların alınacağı göstermelik bir sınav mı yapılacak?
Yoksa mevcut taşeron işçilerin işten çıkarılıp, yerine yenilerinin alınması için bir gerekçe mi olacak?
Sınav şartı önümüzdeki günlerde belediyelerin en fazla başını ağrıtacak konular arasında yer alacak.
Kadroya geçen personele şu anda aldıkları aylık üzerinden maaş verilecek, mali hakları bakımından 4/B kapsamındaki sözleşmeli personel gibi memurların toplu sözleşme düzenine tabi olacaklar.
Seçim dönemlerinde popülist uygulamaların önüne nasıl geçilecek?
Sonuç olarak; bir milyonu aşkın çalışanın umudu olan taşeron düzenlemesinin, belediye bütçelerine ek yük getirmemesi için, bütçeleme tekniği ile ilgili yeni bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor. Aksi halde belediyelerin şu anki yapılarıyla bu yükün altından kalkması mümkün görünmüyor.