25 Nisan 2016 Pazartesi

SÖKE'NİN YENİ CAZİBE MERKEZİ YENİCAMİ

Günümüzde artan iletişim araçları dünyayı küçültürken, etkileşimi arttırıyor.
Bu sayede bugün artık küçük Anadolu kentleri de büyük şehirlerle yarışır hale geldi.
Büyük şehirlerde ne varsa, buralarda da görmek mümkün..
Dünya markalarının yer aldığı alışveriş merkezleri, villalar, rezidanslar, son zamanların modası kahve salonları, cafe barlar,
Ne ararsan var.
Olmayan tek şey şehircilik.
Bunun bir örneği Söke'de yaşanıyor.
Söke kabuk değiştirmek için çırpınıyor.
Girişimci diğer şehirlerde yaşanan değişimi Söke'ye de getirmek istiyor.
Ancak tek bir noktada sıkışıp kalan kent merkezi buna engel oluyor.
İstasyon ve Aydın Caddeleri arasındaki çarşı, esnafa nefes aldırmıyor.
Cadde adı verilen daracık sokaklar, araç ve insan yoğunluğunu kaldırmıyor.
Daha bu sorunlarını aşamayan Söke, 4 yıl önce ilk 13 katlı binayla tanıştı.
Söke'nin ilk gökdeleni olan Koza Evleri 2012 yılında Yenicami Mahallesi'nde inşa edildi.
Düne kadar Söke'nin sıradan semtlerinden biri olan Yenicami, bir anda iki farklı yaşam tarzını birden yaşamaya başladı.
Söke gibi bir yerde böylesi bir yüksekliğin gereği var mı? tartışmaları yapılırken; aynı bölgede 5 tane daha çok katlı rezidans yapıldı.
Çok geçmeden, yeşili yok eden, trafiği keşmekeşe döndüren, olması gereken altyapıdan yoksun, insanın başına düşecekmiş gibi duran tuhaf yapılar mantar gibi bitmeye başladı.
Tren Yolu'na paralel giden Adnan Kahveci Caddesi ve Çevre Yolu arasında kalan bölüm tam bir şantiyeye dönüştü.
Bölgede şu anda 7 çok katlı bina inşatı devam ediyor, 3 tanesinin inşaatına da önümüzdeki günlerde başlanacak.
Yenicami Mahallesi Muhtarı Hüseyin Yörük bu konuda çok dertli..
Nasıl dertli olmasın, durmadan yeni ruhsatlar veriliyor, mahallenin nüfusu arttıkça artıyor.
Bugüne kadar merkezi sistemli, güvenlikli siteleri televizyon reklamlarında gören Sökeliler, bu binalarda oturmayı bir ayrıcalık olarak görüyor.
Nüfus artışının getirdiği veya gelecekte getirmesi muhtemel sorunlar, kimsenin umurunda değil..
Ne, daireleri daha yapılmadan satın alanlar, ne de kenti yönetenler şikayetçi..
Şikayetçi olan tek bir kişi var.
O da "Sıkıntımız büyük" diyen mahallenin muhtarı Hüseyin Yörük.
Muhtar Yörük; "Mahallemizde çok hızlı bir nüfus artışı var. Sadece seçmen sayısında yüzde 50'lik bir artış söz konusu. 2009 yılında 7 bin olan seçmen sayımız, 2014 yılında yapılan son seçimlerde 10 bini aştı. Sorunlarımız çığ gibi büyüyor. Sadece ruhsat vermekle olmuyor. Artan nüfusun getirdiği trafik, can güvenliği, altyapı, okul, yeşil alan gibi sorunlarımızın biran önce dikkate alınması gerekiyor. Yenicami'deki bu değişimle ilgili tedbirler zamanında alınmazsa, gelecekte çok daha büyük sıkıntılarla karşılaşmamız kaçınılmaz olur." diyerek Yenicami'deki sıkıntılara dikkat çekiyor.
Muhtarın dile getirdiği sorunlardan ilki yangın tehlikesi..
Bu binalarda çıkabilecek bir yangına müdahale edebilecek itfaiye donanımı Söke'de yok.
Binalarda varolan sistemlerin nasıl kullanılacağı bilinmiyor.
Bilinmiyor diyorum çünkü, benzer bir örnek Koza Evleri'nde yaşandı.
Sitede geçmişte yaşanan bir yangına gelen itfaiye ekibi, binanın yangın sisteminden habersiz olduğu için, kendi yöntemleriyle müdahalede bulunmaya çalıştı. Allah'tan yangın büyük değildi ve hasarsız atlatıldı.
Bu yangın atlatıldı ancak, meydana gelecek olası bir başka yangının neden olacağı kaybın hesabını kim nasıl verecek? Kayıplar yaşandıktan sonra mı önlem alınacak?
Yenicami'nin sorunları arasında, okul, trafik, otopark, kanalizasyon ve yeşil alan acil çözüm bekleyenlerden..
Mahalledeki 2 ilkokul ve 2 ortaokul şimdiden kapasitelerini aşmaya başladı.
Minimum 2 aracı bulunan yeni sakinler, civardaki yollarda park yeri bulmakta zorlanıyor.
Binalardan çıkan atıksular halihazırda varolan büzlerle taşınıyor. Bu büzlerin de yeni yoğunluğa göre arttırılması, güçlendirilmesi gerekiyor.
Avrupa normlarında kişi başına 5 metrekare olan yeşil alan hiç dikkate alınmıyor. Bölgede düzensiz ve sıkışık yüksek yapılar yapılmaya devam ediyor.
Sonuç olarak; bugün özellikle büyük şehirler dışında da yapılmaya başlanan ve büyük rağbet gören, zenginliğin simgesi bu binalar, zaman içerisinde az parayla kapatılan arsalardan yüksek rant sağlayan yatırımcısı dışında kimseyi sevindirmeyecek, aksine gelecekte yaşanacak sorunlar nedeniyle,  hiçbir altyapı ve yeterlilik yokken onaylayan makamlar başta olmak üzere herkesin sorunu olacak.