4 Nisan 2016 Pazartesi

"KİRLETEN ÖDER" DEMEK YETMİYOR

Katı Atık yani "Çöp"
Bizden istenen bu para nedir?
Kim neye göre belirliyor?
Gelin bugün bunu biraz daha detaylandıralım.
Katı Atık Ücreti'nin temeli "Kirleten Öder" ilkesine dayanıyor. 
Su faturalarıyla tahsil edilen bu ücreti belediyeler belirliyor.
Belediye Temizlik İşleri Müdürlükleri Çevre ve Orman Bakanlığı'nın hazırladığı Katı Atık Kılavuzu'na göre hesabını yapıyor, Belediye Bütçe Komisyonu'nda görüşülüyor ve Belediye Meclislerinde kabulu yapılarak yasallaşıyor.
Yasal prosedür böyle.
Sıkıntı ise genellikle tarifelerde yapılan hatalardan kaynaklanıyor. 
Bakanlığın hazırladığı kılavuzda "tarifeleri oluştururken kirleten öder ilkesini izleyin, hesabınızı ona göre yapın" deniyor.
Hesabınız "uygulanabilir, anlaşılır ve karşılanabilir olsun ki, uyuşmazlık çıkmasın" uyarısı yeralıyor.
Ancak, tüm bu uyarılara rağmen, ortaya çıkan tarifeler uyuşmazlık konusu oluyor.
Söke'deki aile hekimlerinin yaşadıkları da benzer bir örnek.
Çeltikçi Mahallesi'nde bulunan 2 Nolu Aile Sağlığı Merkezi hekimleri kendilerine tahakkuk ettirilen 2.950 TL'lik katı atık ücretini çok bularak düşürülmesini istiyor ve belediyeye başvuruyor.
Plan ve Bütçe Komisyonu'na havale edilen şikayet, gelir azaltıcı karar alınamayacağı gerekçesiyle kabul edilmiyor.
1 Nisan 2016 tarihinde yapılan Nisan ayı meclis toplantısında da, komisyonun kararı doğrultusunda doktorların şikayeti reddedildi.
Meclisi yöneten Başkan Toyran, doktorların mahkemeye başvurabileceklerini belirtti.
Aslında tarifelerde yaşanan sıkıntı sadece bu değil,
2 Nolu Aile Sağlığı Merkezi'nde görevli doktorlar kendileri için belirlenen ücretin yüksekliğinden şikayetçi olmuşlar.
Oysa, Söke'de 12 tane Aile Sağlığı Merkezi var ve bu merkezlerde 2 ila 6 arasında hekim görev yapıyor.
Merkezlerin büyüklükleri aynı olmadığı gibi, çöp üretimleri de aynı değil.
Ancak bunlar için ayrım yapılmadan tek bir ücret belirlenmiş.
Yani iki hekimin çalıştığı yer ile 6 hekimin çalıştığı yer aynı tutulmuş.
Tarifede buna benzer çok örnek var. 
Konutlar için tek bir ücret belirlenmiş.
Yıllık 104 TL. 
Peki bu ücretin tespiti neye göre yapılmış?
Kılavuzda belirtilen;
Gelir istatistiklerine bakılmış mı?
Hane halkı harcamaları araştırması yapılmış mı?
Çünkü asgari ücretle geçinen de var, aylık harcaması 10 bin TL olan da var.
Veya 2 kişi oturan da var, 10 kişi aynı evi paylaşan da var. 
Bunların hepsi aynı oranda mı çöp üretiyor?
Herkes için tek bir atık ücreti belirlenirse, elbette şüpheler ortaya çıkar.
Bunu önlemenin yolu kılavuzda da belirtildiği gibi; hesaplama şeffaf bir şekilde yapılmalı, halka ve ilgili kuruluşlara tarifelerin hesaplandığı yöntemle ilgili sağlam ve gerçekçi bilgiler verilmeli ki; kafalardaki kuşkular giderilebilsin.
Belediyelerin yapmaları gerekenler bunlarla da sınırlı değil,
Tarifelerle ilgili bilgileri, halka açık toplantılarla, belediyenin internet sayfasında veya yerel gazetelerde yayınlamaları gerek ki; hakkaniyete uygun tarife oluşturduklarını ispat edebilsinler.
Çünkü atık üreticisi olan vatandaşlar genellikle parasal değerlere odaklanır, ödemenin karşılığını alıp almadıklarını sorgular. 
Görünen o ki; bu haliyle alınmak istenir ve vatandaşlar da mahkemeye giderse bundan zararlı çıkan belediyeler olacak.