13 Temmuz 2015 Pazartesi

KUŞADASI'NDAKİ DEPREMLER NEYİN HABERCİSİ?

 


HÜSEYİN IŞIK

KUŞADASI KÖRFEZİ VE EGE DENİZİ'NDE SON 12 SAATTE EN BÜYÜĞÜ 3.6 ŞİDDETİNDE 26 DEPREM OLDU

Ege Denizi dün gece adeta bir deprem fırtınasına sahne oldu. 

Kuşadası Körfezi'nde akşam saat 22.50'de başlayan deprem sağanağı sabaha kadar devam etti.

Bölgede bir gecede gerçekleşen deprem sayısı 26 olarak kaydedildi.

Vatandaşlar arasında paniğe neden olan bu depremler neyin habercisi?

Söke Olay bölgenin deprem gerçeğini sizler için araştırdı. 

Kendisi de Aydınlı olan İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Profesör Ahmet Ercan'a göre, bölgede yaşanan deprem fırtınası yükselen tansiyonun neden olduğu gerginlik boşalmasının bir sonucu.

Yaşanan depremleri “Göçüntü" olarak niteleyen Ercan, annesinin Kuşadası’nda kısa süre önce ölümüne atıfta bulunarak, “Annemin vefatı öncesi tansiyonu yükseldi büyük bir krize neden oldu. Bu bölgede aynı şey yaşanıyor; ’Büyük bir gerginlik var, tansiyon yükselmiş. Bu gerginliği küçük küçük boşaltıyor veya büyük bir krize neden olacak. Bu gerginlikler mutlaka büyük bir depremin habercisidir’ demek doğru olmaz. Ama orada bir sorun olduğunu gösteriyor. Eninde sonunda o gerginlik bir gün boşalacak” dedi.

Bölgedeki büyük depremin Sisam Adası’nın kuzeyinde olabileceğini anlatan Profesör Ercan, “Bölgede çok kırık var. Bölgede beklenebilir yer tam körfezin Sisam Adası ile kesiştiği yer. Denizde büyük bir deprem olabilecek yer. Karada olursa Ortaklar’da olabilir. Selçuk’un güneyi ile Söke-Davutlar bölgesi olabilir. Ben yaz aylarımı Kuşadası’nda geçiriyorum. Kuşadası’nda yapı niteliği çok değişik. Yazlıkların olduğu Karaova sahilindeki yapılarda tuzlanma, ıslanma, paslanma var. Beton kalitesi çok düşük. Kuşadası kurulurken geçmiş depremlerden ders alınarak kent sağlam olan yamaca kurulmuş. Sonrasında ise, çok sayıda kırığın olduğu sahillere, tehlikeli bölgelere kaydırılmış. Felaket haberciliği yapmak istemiyorum ama, özellikle yaz aylarında bir deprem olursa resmen katliam olur. Üzüldüğüm şey ise Türkiye’nin her yerinden bana davetler geliyor, gidip bilgilendirmeler yapıyorum. Yaşadığım Kuşadası ise, bugüne kadar beni davet edip neler oluyor diye sormadı.” şeklinde konuştu. 

Dokuz Eylül Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Yerfiziği Anabilim Dalı Başkanı ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Profesör Zafer Akçığ da Söke Olay'a yaptığı açıklamada, son zamanlarda özellikle Akdeniz'de olağan dışı bir hareketlilik yaşandığını belirterek, Kuşadası'ndan da geçen Seferihisar Fayı'nın üzerinde son zamanlarda genel bir hareketlilik söz konusu. Bu hareketlilik bir enerji boşalması da sağlayabilir. Şu an için tedirgin olacak bir durumun olduğunu düşünmüyorum." dedi.

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden ise,"Deprem firtinalari, olusacak bir ana depremin mutlak bir habercisi olarak kabul edilmemelidir. Nitekim Türkiyenin birçok yöresinde bu tanima uygun geçici deprem aktiviteleri gözlenmekte ve belirli bir süre sonra da bunlar kaybolmaktadir. Bu aktiviteler yakin yerlesim alanlarinda hissedildigi taktirde, bir öncü aktivite olup olmadigi konusunda süphe ve söylentilerin ortaya atilmasina yolaçmakta ve hakli olarak o yörede yasayanlari tedirgin etmektedir. Ancak herhangi bir deprem yogunlasmasinin, bir öncü aktivite mi, yoksa bir süre sonra kaybolacak geçici bir deprem firtinasi mi oldugunu belirlemek çok zordur." değerlendirmesi yapıldı.