Yaklaşık beş yıl önce madende çalışmaya başlayan Halil Kara’nın hayali Ekim ayında emekli olmaktı.
Nişanlı olan kızı Meryem’in düğünü de Ekim ayında yapılacaktı.
İki mutluluğu birden yaşamak isteyen Halil Kara; madende meydana gelen kazada beton bloğun altında kaldı. Dört günlük yoğun bakım sürecinin ardından hayatını kaybetti ve kızının düğününü göremedi.
Ardında iş elbiseleri, kırık bareti, eşyalarını taşıdığı pazar çantası ile gözü yaşlı bir aile kaldı.
Kaza sonrası Halil Kara’nın kendi güvenliğini sağlamadığı yönünde iddialar ortaya atıldı.
Meryem Kara; bu iddiaların asılsız olduğunu, maden şirketinin kendisini aklamak için böyle iddialar ortaya attığını söyledi.
Meryem Kara; “Maden şirketinin ihmali ve ihmallerinin olduğu çok açık ortada. Bu ihmal yanlarına kalmasın. Başkaları da yanmasın. Kaza sonrası ocağa ambulans dahi çağrılmamış. Olayın üzeri kapatılmak isteniyor. Ocak sahiplerinden 'geçmiş olsun, başınız sağolsun' sözünü dahi duyamadık. Ben kararlıyım, hukuken sonuna kadar babamın haklarını arayacağım.” dedi.
Kazanın meydana geldiği madende iş ve işçi güvenliği anlamında gerekli tedbirlerin alınmadığını iddia eden Meryem Kara’nın sözlerini; Halil Kara’nın hayatını kaybettiği kazada yaralanan ve tedavisi evinde devam eden Cebrail Kaya da doğruladı.
Kaya, “Beton blok koptuktan sonra bizi altına aldı. Olayın neresine bakarsan neresinden tutarsan ihmal var. Emniyet yok, çalışma anında canımız güvende değil. Ben kurtuldum ancak Halil arkadaşımız kurtulamadı. Acımız büyük.” şeklinde konuştu.
