SÖKE'NİN YEŞİLKÖY, KÖPRÜALAN VE SERÇİN MAHALLELERİ ARASINDA KALAN BEŞPARMAK DAĞLARI'NDA MADEN OCAĞI İŞLETEN ŞİRKET "ÇED SÜRECİNE HALKIN KATILIMI" TOPLANTISI DÜZENLEDİ
Maden şirketinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği gereğince yapması gereken "Çed Sürecine Halkın Katılımı" toplantısı Yeşilköy Mahallesi'nde yapıldı.
Yeşilköy Mahallesi Muhtarlık Kıraathanesi'nde gerçekleştirilen Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Aydın Büyükşehir Belediyesi ve Söke Belediyesi'nden katılımın olmadığı toplantıya, projenin ÇED raporunu hazırlayan çevre mühendisi Abdurrahim Polat, Bıçakçılar Madencilik şirketinde maden mühendisi olarak çalışan Adem Gürbüz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda görevli jeoloji mühendisi Seçil Kaplan Oğlakçı, Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde görevli çevre mühendisleri Orhan Yıldız ve Himmet Bağ, Didim Kültür Mirasını Koruma Derneği Başkanı Mustafa Şentürk, Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, Yeşilköy Mahallesi Muhtarı Ahdettin Topan, Serçin Mahallesi Muhtarı Mustafa Çay, Karacahayıt Mahallesi Muhtarı Ahmet Ateş, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, turizmciler ve vatandaşlar katıldı.
MADEN OCAĞINDA KAPASİTE ARTIŞINA GİDİLECEK
Yöre halkını bilgilendirme toplantısının açılışını ÇED raporunu hazırlayan çevre mühendisi Abdurrahim Polat yaptı.
Polat yaptığı sunumda, “Proje kapsamında tüm poligonlarda üretim çalışmaları açık işletme yöntemiyle gerçekleştirilecektir. İşletme yönteminin seçiminde sahanın jeolojik konumu, topoğrafik yapısı ve yöntemin ekonomik yeterliliği göz önüne alınmıştır. Üretilecek fesdispat, kuvars ve kuvarsitin sertliği göz önüne alınarak, delme patlatma yöntemi kullanılacaktır. Ocakta üretilen feldispat, kuvars ve kuvarsit direkt olarak piyasaya satışa sunulacaktır.” dedi.
ÇEVRECİLER VE MUHTARLAR TEPKİ GÖSTERDİ
Toplantıda söz alan Didim Kültür Mirasını Koruma Derneği Başkanı Mustafa Şentürk, “Özellikle Menderes Deltası ve Latmos Dağları dediğimiz bu bölgede maden çıkarılması planlanan alanlarda yeraltında ve kayaların içerisinde gizli kiliseler var. Özellikle Hıristiyanlığın ilk yayılış döneminde Aziz Paulus Antakya’dan bu bölgeye gelerek ve dağa çıkarak dağda çok büyük bir dini mücadele vermiştir. Ayrıca Latmos Dağları’nın geçmişine baktığımızda 8 bin yıllık bir kültür var. Dünya Kültür mirasındaki en önemli fotoğraflar var. Bu fotoğrafları korumak lazım, Latmos’u korumak lazım. Turizmde yeni bir destinasyon bu bölgede yapılması gerekiyor. Madencilik çok önemli değil, önemli olan bu bölgedeki çevre, ekoloji ve delta turizmidir.” dedi.
Kuşadası Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü de, “Burası ekolojik açıdan çok hassas bir bölge. Endemik bitki türlerinin olduğu ve dünyada nesli tehlike altında olan birçok hayvan türlerinin bulunduğu bir alan” şeklinde konuştu. (HÜSEYİN IŞIK)