2 Mayıs 2016 Pazartesi

BÜYÜKŞEHİR'E ALIŞABİLDİK Mİ?

Durup dururken, hiçbir şey yokken, adımız değişti.
Şehir olamadan büyükşehir olduk bir anda.
İrili ufaklı köyleri, kimi ilçelerden büyük beldeleri, şehrin mahallesi yaptık.
Adı güzel olsa da, alışması zor geldi.
Aradan 2 yıl geçti.
Hala da alışamadık.
Garson boy bedenle, battal boy pantalon giymiş gibi olduk.
2 yıldır; ne ayağımızda don duruyor, ne yürüyebiliyoruz.  

5216 sayılı Büyükşehir Kanunu ve bu kanunda değişiklik yapan 6360 sayılı kanunla, bütün ipler büyükşehirin eline geçti.
Yaklaşık 54 kilometrekarelik bir alanda 270 bin kişiye hizmet götüren mütevazi Aydın Belediyesi, bir anda 8 bin kilometrekarede ikamet eden 1 milyonu aşkın insanın sorumluluğunu üstlendi.
Dile kolay 8 bin kilometrekareye yayılan, 17 ilçe, 745 mahalleye hizmet verilecek.
Geniş bir coğrafyada, böylesine büyük bir yükün altına girmek kolay değil.

Vatandaşından, muhtarına, ilçe belediye başkanına ve muhalefet partilerine kadar hemen herkes büyükşehir yönetimine kredi tanıdı.
Zamanla düzelir dedi.
Sesini çıkarmadı, sabırla bekledi. 
Ekipler kurulsun, sistem otursun dedi.
Ama o düzen bir türlü oluşturulamadı.

Yılların köyleri, kasabaları biranda mahalle oldu, merkeze bağlandı.
Aradaki mesafeler unutuldu.
Kendine bağlı birden fazla mahallesi olan ve birçok ilçeden büyük beldeler mahalleye dönüştürüldü.
Belediye başkanı, personeli ve her türlü aracı gereci bulunan beldelerde, kala kala sadece garip bir muhtar ile cadde ve sokak temizliği yapan süpürgeci kaldı.
Merkez mahallelerine bakamayan ilçe belediyelerine "sen bunlardan da sorumlusun" dendi.
Geliri kalmayan ilçe belediyeleri onlarca kilometre uzaktaki yeni mahalleleriyle nasıl uğraşsın.
Bunu düşünen olmadı.

Büyükşehir gibi, yeni duruma alışamayan ilçe belediyeleri de organize olamadı.
Köyler mahalleye dönüştü, 
Gelirler azaldı, hizmetler ve mesafeler arttı, 
Buna bir de; yetki ve sorumluluk karmaşası eklendi.
Aynı partiye mensup Büyükşehir ile ilçe belediyesi çekişir hale geldi.
Zaman zaman yapılan ot temizliği, bir iki şenlik, sinema gibi etkinlikler de göz boyamadan öteye gidemedi.

Büyükşehir, ilçelerde yeni yapılanma telaşına düştü.
Yapılması gereken basit tamiratlara bile yetişemedi. 
Aksayan hizmetler vatandaşın memnuniyetsizliğini arttırdı. 
Bütünsel planlamaları ve büyük ölçekli işleri yapması gereken Büyükşehir Belediyesi, zamanında yapamadığı günlük işlerin altında kalmaya başladı.  

Sonuçta ne mi oldu?..
Olan yine merkezden uzak mahallelere oldu ve vatandaş kendi kaderiyle başbaşa kaldı.