8 Ağustos 2016 Pazartesi

SOSYAL MEDYAYA RAĞMEN DARBE YAPMANIN ZORLUĞU

Türkiye'de ve dünyada 1980'li yıllar sonrası büyük değişim yaşanıyor.
Özellikle teknolojik alanda yaşanan değişim baş döndürücü bir hızla devam ediyor.
1980'li yıllar öncesinde hayal bile edemeyeceğimiz bir çok şey bugün hayatın vazgeçilmezlerinden oldu.
Bizim çocukluğumuzda varlıklı aileler, doğan çocukları için ev telefonu başvurusu yapardı.
Yeni doğan bir çocuk ev telefonunu ne yapacak diye düşünmeyin.
O çocuk büyüyüp evleninceye kadar telefon ancak bağlanırdı.
O günlerden bu günlere geldik.
Bu 30-35 yıllık zaman içerisinde neler değişmedi ki;
Ev telefonlarının yerini cep telefonları aldı.
Kişi başı bir kaç telefonla gezer olduk.
Ağlayan bebekleri bile cep telefonu ile takip etmeye başladık.
Facebook'suz, Twitter'siz, Whatsapp'sız, İnstagram'sız yapamaz olduk.
Bugün ülkenin yarısından fazlası internete giriyor.
1980 öncesi tek kanallı, siyah beyaz TRT Televizyonu vardı.
Bugünse tematik kanalların çoğunlukta olduğu yüzlerce televizyon kanalı var.
Cep telefonu olan herkes yayıncı oldu.
Ne yediğimizden, ne içtiğimize, nerede olduğumuza kadar hemen her şey apaçık ortada.
Gizli saklı hiçbir şeyimiz kalmadı.

SOSYAL MEDYAYA RAĞMEN DARBE YAPMANIN ZORLUĞU

Bütün bunları bir araya getirdiğimizde nasıl bir darbe yapılabilir?
Ben şahsen Türkiye'de yapılan son darbe 12 Eylül 1980 darbesi diye düşünürdüm.
Bu tarihten sonra kimse bir daha darbe yapmayı aklından geçiremez sanırdım.
Ama öyle değilmiş,
Halen bir kaç tank, bir kaç uçak ve bir avuç askerle darbe yapmayı düşünenler varmış.
15 Temmuz gecesi haber kanallarında Boğaziçi Köprüsü'nde yaşananları gördüğümde, inanamadım.
Yaklaşık 50 yıl geriden gelen bir zihniyetin varlığına şaşırdım.
Sonuçta ne mi oldu?
Günümüzün vazgeçilmezi sosyal medyayı kullanan darbe görmemiş binlerce kişi, bırakın günleri, saatleri dakikalar içerisinde darbecileri hareketsiz hale getirdi.

ASIL DARBE TURİZMİ YAPILDI

Hiç beklemediğimiz anda gelen bu darbe girişimi, ülke ekonomisine büyük darbe vurdu.
Rusya krizinin ardından yaşadığı Ramazan Bayramı hareketliliğiyle günü kurtarmaya çalışan turizmcilerin sevinci kursaklarında kaldı.
Darbe girişiminin daha bir çok olumsuz yönü var.
Ancak bütün bu olumsuzluklara karşın, yaşanan güzel şeyler de yok değil.
Öncelikle ülkeyi karanlığa sürüklemek isteyen 40-50 yıllık geçmişe sahip kanserleşmiş bir örgüt bu sayede temizlenmiş olacak.
Siyasi alanda 15 Temmuz öncesi yaşanan kutuplaşma, yerini birlik ve beraberlik görüntülerine bırakmaya başladı.
Siyasetçilerimiz birbirlerine hakaret etmeyi bıraktı.
Liderler birbirlerini dinlemeye ve karşılıklı konuşmaya başladı.
Belki de ilk defa bütün siyasi partilerin katılımıyla bir Anayasa yapma şansı doğdu.

DEMOKRASİ NÖBETLERİ ÖZLEDİĞİMİZ GÖRÜNTÜLERE SAHNE OLUYOR

Yaklaşık bir aydır vatandaşlar hep birlikte "demokrasi nöbeti" tutuyor.
Dün İstanbul Yenikapı'da gerçekleştirilen "Demokrasi Nöbeti" yıllardır özlediğimiz görüntülere sahne oldu.
Siyasi tarihimizde ilk defa Cumhurbaşkanı ve siyasi parti liderlerinin aynı sahneyi paylaştığı bir miting gerçekleştirildi.
Bütün bunlar 15 Temmuz sonrası yaşanan olumlu gelişmeler, birlik ve beraberlik görüntüleri.
Çünkü bizim milletimiz istediği taktirde birlik ve beraberliği yaşatabilecek bir millet.
Umarım bir daha o kara geceyi yaşamayız.