Denge Gazetesi'nin haberine göre; Aydın'da görülen davanın 2’inci duruşması yapıldı.
Davada, daha önce ByLock yüklediğini reddeden sanıkların, görüşmelerin içeriğine dair sorular üzerine, “Görüşmeler bana ait değil” yanıtını verdiği görüldü
“50 YIL DA YATIRSANIZ CEMAATTEN KOPMAM”
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan E.B., FETÖ/PDY’yi terör örgütü olarak görmediğini söyledi. E.B., “Ben Fethullah Gülen cemaatinin mensubuyum. Bu bir hizmet hareketidir. Kesinlikle terör örgütü olduğunu kabul etmiyorum. Hazırlanan iddianameler ve ByLock çözümleri beni kesinlikle ilgilendirmiyor. ByLock’u kendi isteğimle indirdim ve kullandım. Özel görüşmelerimi bu program üzerinden yaptım. Cemaate olan bağlılığımı törpülemek için 50 yılda yatırsanız azdır. Devletimiz bu yanlıştan elbet dönecektir. Ben tahliyemi talep ediyorum” dedi.
“BYLOCK YÜKLEDİM AMA”
Davada, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında kapatılan Söke İş Adamları Derneği’nde (SİDER) garson olarak çalışan ve yine kapatılan Bağarası Okuma Salonu’nda görev yapan A.Y. de savunma yaptı.
ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilen A.Y., “SİDER Genel Sekreteri'nin tavsiyesiyle telefonuma ByLock yükledim. Fakat bu program o günün şartlarında kullandığım telefonla uyum sağlamadığı için hiçbir şekilde mesaj göndermedim, görüşme yapmadım. Cemaatten kavgalı bir şekilde ayrılınca da bu programı sildim” dedi.
“BYLOCK KAYITLARI BANA AİT DEĞİL”
Örgütün kapatılan kurumları arasında yer alan SAFA A.Ş.’nin ortaklarından biri olan tutuklu sanık A.B. ise, 1996 yılında ticari amaçlı SAFA A.Ş.’ye ortak olduğunu söyledi.
ByLock kullanıcısı olmadığını öne süren A.B. mahkeme başkanı Mustafa Ümit’in ByLock görüşme içerikleri olduğunu belirtmesi üzerine, mesajlarının kendisine ait olmadığını savundu. SAFA A.Ş.’ye 19 yıl boyunca ortak olup kar etmediğini öne süren A.B.'ye yanıt veren mahkeme başkanı, “Sen nasıl bir tacirsin ki, 19 yıl boyunca hiç kar etmediğin bir kuruma ortak oluyorsun” dedi.
Örgütün Bağarası sorumlusu olduğu iddia edilen B.M.'de ByLock kullanıcısı olmadığını savundu. Bunun üzerine mahkeme başkanı Maskal’ın görüşme içeriklerini okudu. Tutuklu sanık, konuşmaların kendisine ait olmadığını, Zaman Gazetesi ile hiçbir alakasının olmadığını söyledi.
