Levent Tuncel, CHP Parti Meclisi'nin 18 Aralık tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda, mevcut belediye başkanı Süleyman Toyran, Ege ve Akdeniz Genç İşadamları Federasyonu Yüksek İstişare Konseyi Başkanı işadamı Efgan Ceylan ile Söke CHP eski ilçe yöneticilerinden Erkan Polat'ı geride bırakarak Söke Belediye Başkan adayı oldu.
Söke'de uzun yıllardır serbest diş hekimi olarak görev yapan Tuncel, sporcu ve siyasetçi kimliğiyle de öne çıkan bir isim.
1977-1985 yılları arasında profesyonel olarak voleybol oynayan Tuncel, dönemin köklü takımları olan Vinilex ve AEG gibi kulüplerde forma giydi ve milli takım formasıyla ülkemizi başarıyla temsil etti.
Levent Tuncel, 1985 yılında voleybol hayatına son vermesinin ardından memleketi Söke'ye dönerek serbest diş hekimi olarak çalışmaya başladı.
Levent Tuncel, 1985 yılında voleybol hayatına son vermesinin ardından memleketi Söke'ye dönerek serbest diş hekimi olarak çalışmaya başladı.
Söke siyasetinin önde gelen isimlerinden biri olan Levent Tuncel, bu süre içerisinde Anavatan Partisi'nde ilçe ve il yöneticiliği yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi'nden Söke Belediye Başkan aday adaylığı ve CHP Aydın milletvekilliği aday adaylığı başvurularında bulundu.
Söke'de bu özellikleriyle "sıra dışı" bir aday olarak öne çıkan Levent Tuncel ile sizler için özel bir röportaj yaptım.
Belediye başkan adayı Levent Tuncel'in muayehanesinde gerçekleştirdiğimiz bu röportajda, belediye başkanı seçilmesi halinde hayata geçirmeyi planladığı projelerini sordum ve gayet samimi yanıtlar aldım.
- Levent bey öncelikle adaylığınız hayırlı olsun. Söke’de adı ilk açıklanan aday siz oldunuz. Henüz adı açıklanmayan rakiplerinize göre bu bir avantaj mıdır? Siz bunu nasıl değerlendirmeyi planlıyorsunuz?
"Meclis üyelerimiz henüz daha belli değil. Meclis üyelerimizin belli bir
bölümünü belirledikten sonra daha iyi olacağını düşünüyoruz. Yani şimdi toplum
onları da tanısın istiyorum. Önümüzdeki günlerde Sökelilere bir tanıtım
konuşması yapacağız. Miting şeklinde bir program yapacağız. Zaten biz 2014
seçimlerine 2 yıl boyunca hazırlandık. 34 tane köyün hepsini tek tek ziyaret
ettik. İhtiyaçların hepsini belirledik. Şimdiyse yapacağımız sadece o gün
belirlediğimiz ihtiyaçların ne kadarı halloldu, ne kadarı olmadı bunlara
bakacağız. Söke’nin zaten olmazsa olmaz ihtiyaçları var. Tabii bunlar belirli
bir bütçe isteyen ihtiyaçlar. Bunları da 'Özlem hanımla beraber oturup; olabilirliğini, ne kadar zamanda ne kadarının altından kalkabileceğimizi,
önümüzdeki yıl hangileri olabilir, daha sonraki yıl hangileri olabilir' diye konuşacağız. Yani öncelikle önümüzdeki 5 yılı planlayıp ona göre yolumuza devam edeceğiz."
- 31 Mart
tarihinde seçimi kazanmanız halinde ilk yapmayı planladığınız şey ne olacak? Size göre Söke'nin acil yapılması gereken sorunları nelerdir?
"Valla şimdi ilk yapacağımız işlerden bir tanesi, hemen
gerçekleşecek anlamında söylemiyorum ama, adımların atılması gerektiği için
söylüyorum. Çayla ilgili hamleler. Çünkü çayla ilgili hamleler uzun soluklu bir
iş olacak. Bu nedenle ilk adımları atmak lazım. Çünkü bunun bir çok ayağı
olacak. Mesela Söke Belediyesi, Büyükşehir belediyesi, hükümet ve DSİ ile ilgili ayakları olacak. Yani bunların hepsi zaman alacak işler.
O yüzden bu adımları daha çabuk atabilmek için, en azından 2019’da belli bir
adımları attıktan sonra, 2020 programına Söke Çayı’nı aldırmak olacaktır. Tabii
bu arada onları yaparken, diğer işler kalacak mı? Hayır. Zaten Söke’de herkesin
şikayetçi olduğu problemlerden bir tanesi trafik ve otopark problemi.
Bizim kafamızda 2 tane otopark projesi var. Şimdi yerleri de belli zaten
bunların. Aday olduktan sonra bunların metrekareleri üzerinden mühendislerimiz
bir çalışma yapacaklar. Yine bunların bütçeleri ile ilgili büyükşehirle olabilirliği açısından bir değerlendirme yapacağız.
Tabii yapacağımız ilk yatırımlardan bir tanesi de garajın yeri ile otopark olarak görünüyor benim
açımdan. Tabii ki, daha önce gündeme geldi, garajın yeri ile ilgili. Bununla
ilgili sanırım ufak tefek pürüzler var ve büyükşehir bunları da halletmeye
çalışıyor. Eğer garajı normal yerine taşırsak, garajın olduğu yer ile ilgili
çalışmalarımız olacak. Çünkü şehrin artık bir noktada odaklanması, bütün
bankaların, hükümetin, belediyenin aynı noktada olması çarşının yükünü
arttırıyor. Dolayısıyla trafik burada yoğunlaşıyor. Belki de bu
devlet dairelerini yayarak trafiği rahatlatabiliriz diye düşünüyorum. Tabii
şimdi bu İstasyon Caddesi ayrı bir sıkıntı. Bununla ilgili de bir şeyler
düşüneceğiz. Aydın Caddesi’nden son dönemlerde bazı şikayetler geliyor. Onlarla
ilgili yapacaklarımız var. Bizim eskiden köylere gittiğimizde hemen herkeste kesilecek hayvan vardı ve en büyük istekleri de bir mezbaha idi. Bu
dönemde bir özel mezbaha girişiminde bulundular. Ama bu mezbaha şu ana kadar
hayata geçirilemedi. Bununla ilgili ben o dönemde de bir çalışma yapmıştım.
Olabilirliği aslında çok kolay görünüyor. O da bizim Söke’nin köylerindeki
vatandaşlarımıza sunacağımız bir hizmet olacaktır. Ayrıca benim sporcu olmamdan
kaynaklanan bir şeyimiz var. Bizim yine Söke Belediyesi'ne ait bir sosyal tesis alanımız var. Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne
tahsis edilen bu alanın süresi yanlış hatırlamıyorsam doldu. Aydın’da Özlem hanım
çok güzel tesisler yapmış, orada gördük hayran kaldık. Onların yaptırdığı
tesisler 30 kusür dönüm, bizim yanlış bilmiyorsam 70 dönüm civarında yerimiz var. Buranın Aydın'dakinden çok daha güzel, çok daha ferah, çok daha şık olacağını düşünüyorum. İnşallah
onu da başarırız."
- Söke'de son zamanlarda yaşanan en büyük sorunlardan biri de çevre kirliliği. Vatandaşlarda Organize Sanayi Bölgesi ve çimento fabrikası kaynaklı çevre
kirliliği korkusu var. Özellikle yaz dönemlerinde Organize Sanayi Bölgesi'nden yayılan sesler ve kokular artık şehir
merkezinden duyulur hale geldi. Vatandaşlarda rahatsızlık yaratan bu duruma gelecekte yeraltı suları ile de sıkıntıların da ekleneceği belirtiliyor. Söke'yi yönetmeye aday bir kişi olarak bu konuyla ilgili
düşünceleriniz nelerdir?
"Valla şimdi geçtiğimiz
dönemlerde ben bununla ilgili toplantılara katıldım. Yani gidişat hoş değil.
Sonuçta ne yapabilirize bakacağız, tabii ki göreve geldiğimiz zaman. Şimdi dünya
çimento üretimini bırakmış, Söke'deki çimento fabrikası ise üretimini, kapasitesini
5 kat arttırmış. Tabii şimdi bunun çevre açısından bir maliyeti var. Parasal
kısmını geçiyorum, çevre kirliliği açısından bir maliyeti var. Tabii bunu
soluyan Söke halkı. Bir de jeotermaller var başımızın derdi. Bu bölgede nereyi kazsanız
sıcak su işleri var. Tarıma çok büyük zararı var bu işlerin. Bunları masaya
yatıracağız tabii ki. Bununla mücadeleyi hangi şekilde yapabileceksek yapacağız.
Organize Sanayi'de kağıt fabrikası ile çok büyük sıkıntılar var. Tabii şimdi
orada bir de balık yemi üretim fabrikamız var. O da koku anlamında rahatsız edici. Söke halkının temiz hava soluması bizim
için önemli. Yarın çimentonun partikülleri yine bizim çocuklarımıza zarar
verecek. Başkasının çocuklarına değil. O yüzden elimizden ne geliyorsa bununla
ilgili artık filitrelendirmemi yapılacak, teknik olarak ne yapılması
gerekiyorsa bunları konuşup, ilgili kişilerle bunları görüşüp en iyi bir şekile
getirmeye çalışacağız."
- Partiniz mevcut
belediye başkanı var iken sizi tercih etti. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir de mevcut belediye başkanı Süleyman Toyran ile bir araya gelip
seçim sürecinde beraber çalışmayı düşünüyor musunuz?
"Şimdi siyasette süreklilik esastır biliyorsunuz. Söke Belediye Başkanının Cumhuriyet Halk Partili olması nedeniyle biz
seçimi kazanırsak bu arkadaşımız iyi işler yapmış demektir. Biz de
seçimi kazanacağımıza inanıyoruz. Necdet Bey zamanından beri, şu anda
3. Dönemini yaşıyor Cumhuriyet Halk Partisi Söke’de, nasip olursa 4. Dönemi de
yaşatacağız zaten. Yani o konuda benim çok fazla tereddüdüm yok. Çünkü
bakıyorum Söke halkına son derece sevgi dolu, son derece mutlular. Şu anda
sokaklarda nereye gitsem son derece mutlular. Süleyman beyle tabii görüşeceğim. Mesela dün akşam Söke’de belediye başkanlığı yapmış bir abimizle
beraberdim. Ona sorduğum soru zaten oydu. Kendi belediye başkanlıkları
döneminde 'neyi yapmak isteyip de yapamadıklarını, nerede hata yaptıklarını ya
da yapmadıklarını, benim onların tecrübesinden yararlanarak hangi yolda daha
hızlı bir şekilde Söke için yararlı şeyler yapabileceğimi' kendilerine sordum
zaten. Bu akşam da nasip olursa yine Söke’de belediye başkanlığı yapmış bir
arkadaşımızla bir araya geleceğim. Tabii ki ondan sonra da Süleyman beyle.
Süleyman beyle bugün bir pastane açılışında kucaklaştık. Birlikte kameraların karşısında
pozlarımızı verdik. Bir takıntımız falan yok yani sonuçta bizim Süleyman beyle
30 kusür senelik bir arkadaşlığımız var. Siyaset bugün var, yarın bizim için
yok. Zaten bu parti içerisinde bir bayrak değişimi olacak. Parti içi bir
yarıştı benim için, sonuçta 4 aday adayı vardı. Genel merkez Süleyman beyi de,
Efgan beyi de, Erkan beyi de veya herhangi bir arkadaşımızı da
görevlendirebilirdi. Bize düşen görev bu arkadaşımızı desteklemek ve onun
yanında yürümek, tekrar Cumhuriyet Halk Partisi’ne seçimi kazandırmak
olacaktır. Arkadaşlarım da aynı şeyi yapacaklardır bundan kimsenin şüphesi
olmasın."
- Geçtiğimiz 5 yıllık dönemde Söke Belediyesi Büyükşehir Belediyesi ile aynı partiden olmasına rağmen kopuk bir dönem geçirdi. Seçimi kazanmanız halinde Büyükşehir ile Söke Belediyesi'nin ilişkileri nasıl olacak?
Bunu konuştunuz mu Özlem hanımla..?
"Valla bizim ilk yola çıkış zamanımız, belediye başkanlığı için
karar verişimiz 2012 yılının Ocak ayıdır. O tarihten bu yana Özlem hanımla
bizim diyaloglarımız devam ediyor. Belki bir çok insan bilmiyordur. Ben milli
bir voleybolcuyum. Voleybol bir takım oyunudur. Voleybol 6 kişi ile oynanır.
Oyunculardan bir tanesi aksarsa maçı kaybedersiniz. Dolayısıyla ben de bir
takım oyuncusuyum ve Özlem hanım da aynı takımın içerisinde. Biz eğer maçı
kazanmak istiyorsak, takım halinde iyi oynamak zorundayız. Ben bir konuşmamda
da söylemiştim. Önemli olan belediye başkanlığını kazanmak değil. Belediye
başkanlığını kazandıktan sonra yapabileceğiniz hizmetler ki, bunların artıları
olacak Cumhuriyet Halk Partisi’ne. Şu anda zaten Cumhuriyet Halk Partisi artı
olarak başlıyor seçime. Dolayısıyla bizim burada yapacağımız her yeni iş
Cumhuriyet Halk Partisi'nin oyunu bir basamak daha arttıracaktır. Bu da genel
seçimlere yansıyacaktır. Bizim asıl amacımız Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediyeleri
kazanması, sonrasında bunları oya yansıtmak ve genel iktidarı kazanmak. Yani
bütün plan bunun üzerine kurulmalı diye düşünüyorum."
- Levent bey son olarak sizi tanımayanlara tanıtmak açısından
sormak istiyorum. Levent Tuncel kimdir?
"Levent Tuncel öğretmen bir baba ile ebe bir annenin oğludur.
Köylerde büyümüş, sporu seven, insanları seven, burada Söke’de uzun yıllar
çocukluk dönemini geçirmiş, özellikle Atburgazı’nda. Daha sonra babamızın
tayini çıktığı için Aydın’a taşındık. Aydın’dan sonra üniversite ve daha sonra
tekrar Söke. Böyle bir yoldan döndük geldik. Dedik ki, bizim memleketimiz Söke, 'kürkçünün dönüp dolaşıp geleceği yer Söke’dir' dedik ve Söke’ye geri döndük.
Yaklaşık 33-34 senedir Söke’de serbest hekim olarak işimizi yapıyoruz. Burada
bu vesileyle de 34 köyün 34’ünde de dostlarımız oluştu. Tabii siyaset öncesi
bunlar hep. Şimdi ben Demirçay köyünü aradığımda veya Demirçay köyüne gideceğim
zaman, Demirçay köyünde benim partililerimden daha çok kendi hastalarım var.
Önce onları arıyorum. 'Nasılsın Necati hocam' diye arıyorum, 'ben geliyorum' diyorum. Onlar sağolsunlar, beni çok severler. Ben de onları çok severim. Bizim siyasetten daha ziyade
yakın ilişkilerimiz çok iyi. Bu arkadaşlarımız eminim ki önümüzdeki dönem bir
siyasi partinin mensubu olmamalarına rağmen, bir siyasi partinin
askeri gibi bana destek olacaklardır diye düşünüyorum. Ben buna inanıyorum."
- Levent bey bu güzel röportaj için size çok teşekkür ediyorum ve 31 Mart tarihinde başarılar diliyorum.
(HÜSEYİN IŞIK)