24 Aralık 2018 Pazartesi

SÖKE'YE 'SIRA DIŞI' ADAY

SÖKE'DE ADI İLK AÇIKLANAN BELEDİYE BAŞKAN ADAYI OLAN CHP'Lİ LEVENT TUNCEL, SİYASİ KİMLİĞİNİN YANI SIRA FARKLI ÖZELLİKLERİYLE DE DİKKAT ÇEKİYOR

Levent Tuncel, CHP Parti Meclisi'nin 18 Aralık tarihinde gerçekleştirdiği toplantıda, mevcut belediye başkanı Süleyman Toyran,  Ege ve Akdeniz Genç İşadamları Federasyonu Yüksek İstişare Konseyi Başkanı işadamı Efgan Ceylan ile Söke CHP eski ilçe yöneticilerinden Erkan Polat'ı geride bırakarak Söke Belediye Başkan adayı oldu.
Söke'de uzun yıllardır serbest diş hekimi olarak görev yapan Tuncel, sporcu ve siyasetçi kimliğiyle de öne çıkan bir isim. 
1977-1985 yılları arasında profesyonel olarak voleybol oynayan Tuncel, dönemin köklü takımları olan Vinilex ve AEG gibi kulüplerde forma giydi ve milli takım formasıyla ülkemizi başarıyla temsil etti.
Levent Tuncel, 1985 yılında voleybol hayatına son vermesinin ardından memleketi Söke'ye dönerek serbest diş hekimi olarak çalışmaya başladı. 
Söke siyasetinin önde gelen isimlerinden biri olan Levent Tuncel, bu süre içerisinde Anavatan Partisi'nde ilçe ve il yöneticiliği yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi'nden Söke Belediye Başkan aday adaylığı ve CHP Aydın milletvekilliği aday adaylığı başvurularında bulundu.
Söke'de bu özellikleriyle "sıra dışı" bir aday olarak öne çıkan Levent Tuncel ile sizler için özel bir röportaj yaptım.
Belediye başkan adayı Levent Tuncel'in muayehanesinde gerçekleştirdiğimiz bu röportajda, belediye başkanı seçilmesi halinde hayata geçirmeyi planladığı projelerini sordum ve gayet samimi yanıtlar aldım.

- Levent bey öncelikle adaylığınız hayırlı olsun. Söke’de adı ilk açıklanan aday siz oldunuz. Henüz adı açıklanmayan rakiplerinize göre bu bir avantaj mıdır? Siz bunu nasıl değerlendirmeyi planlıyorsunuz?

"Meclis üyelerimiz henüz daha belli değil. Meclis üyelerimizin belli bir bölümünü belirledikten sonra daha iyi olacağını düşünüyoruz. Yani şimdi toplum onları da tanısın istiyorum. Önümüzdeki günlerde Sökelilere bir tanıtım konuşması yapacağız. Miting şeklinde bir program yapacağız. Zaten biz 2014 seçimlerine 2 yıl boyunca hazırlandık. 34 tane köyün hepsini tek tek ziyaret ettik. İhtiyaçların hepsini belirledik. Şimdiyse yapacağımız sadece o gün belirlediğimiz ihtiyaçların ne kadarı halloldu, ne kadarı olmadı bunlara bakacağız. Söke’nin zaten olmazsa olmaz ihtiyaçları var. Tabii bunlar belirli bir bütçe isteyen ihtiyaçlar. Bunları da 'Özlem hanımla beraber oturup; olabilirliğini, ne kadar zamanda ne kadarının altından kalkabileceğimizi, önümüzdeki yıl hangileri olabilir, daha sonraki yıl hangileri olabilir' diye konuşacağız. Yani öncelikle önümüzdeki 5 yılı planlayıp ona göre yolumuza devam edeceğiz."

- 31 Mart tarihinde seçimi kazanmanız halinde ilk yapmayı planladığınız şey ne olacak? Size göre Söke'nin acil yapılması gereken sorunları nelerdir?

"Valla şimdi ilk yapacağımız işlerden bir tanesi, hemen gerçekleşecek anlamında söylemiyorum ama, adımların atılması gerektiği için söylüyorum. Çayla ilgili hamleler. Çünkü çayla ilgili hamleler uzun soluklu bir iş olacak. Bu nedenle ilk adımları atmak lazım. Çünkü bunun bir çok ayağı olacak. Mesela Söke Belediyesi, Büyükşehir belediyesi, hükümet ve DSİ ile ilgili ayakları olacak. Yani bunların hepsi zaman alacak işler. O yüzden bu adımları daha çabuk atabilmek için, en azından 2019’da belli bir adımları attıktan sonra, 2020 programına Söke Çayı’nı aldırmak olacaktır. Tabii bu arada onları yaparken, diğer işler kalacak mı? Hayır. Zaten Söke’de herkesin şikayetçi olduğu problemlerden bir tanesi trafik ve otopark problemi. Bizim kafamızda 2 tane otopark projesi var. Şimdi yerleri de belli zaten bunların. Aday olduktan sonra bunların metrekareleri üzerinden mühendislerimiz bir çalışma yapacaklar. Yine bunların bütçeleri ile ilgili büyükşehirle olabilirliği açısından bir değerlendirme yapacağız. Tabii yapacağımız ilk yatırımlardan bir tanesi de garajın yeri ile otopark olarak görünüyor benim açımdan. Tabii ki, daha önce gündeme geldi, garajın yeri ile ilgili. Bununla ilgili sanırım ufak tefek pürüzler var ve büyükşehir bunları da halletmeye çalışıyor. Eğer garajı normal yerine taşırsak, garajın olduğu yer ile ilgili çalışmalarımız olacak. Çünkü şehrin artık bir noktada odaklanması, bütün bankaların, hükümetin, belediyenin aynı noktada olması çarşının yükünü arttırıyor. Dolayısıyla trafik burada yoğunlaşıyor. Belki de bu devlet dairelerini yayarak trafiği rahatlatabiliriz diye düşünüyorum. Tabii şimdi bu İstasyon Caddesi ayrı bir sıkıntı. Bununla ilgili de bir şeyler düşüneceğiz. Aydın Caddesi’nden son dönemlerde bazı şikayetler geliyor. Onlarla ilgili yapacaklarımız var. Bizim eskiden köylere gittiğimizde hemen herkeste kesilecek hayvan vardı ve en büyük istekleri de bir mezbaha idi. Bu dönemde bir özel mezbaha girişiminde bulundular. Ama bu mezbaha şu ana kadar hayata geçirilemedi. Bununla ilgili ben o dönemde de bir çalışma yapmıştım. Olabilirliği aslında çok kolay görünüyor. O da bizim Söke’nin köylerindeki vatandaşlarımıza sunacağımız bir hizmet olacaktır. Ayrıca benim sporcu olmamdan kaynaklanan bir şeyimiz var. Bizim yine Söke Belediyesi'ne ait bir sosyal tesis alanımız var. Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne tahsis edilen bu alanın süresi yanlış hatırlamıyorsam doldu. Aydın’da Özlem hanım çok güzel tesisler yapmış, orada gördük hayran kaldık. Onların yaptırdığı tesisler 30 kusür dönüm, bizim yanlış bilmiyorsam 70 dönüm civarında yerimiz var. Buranın Aydın'dakinden çok daha güzel, çok daha ferah, çok daha şık olacağını düşünüyorum. İnşallah onu da başarırız."

Söke'de son zamanlarda yaşanan en büyük sorunlardan biri de çevre kirliliği. Vatandaşlarda Organize Sanayi Bölgesi ve çimento fabrikası kaynaklı çevre kirliliği korkusu var. Özellikle yaz dönemlerinde Organize Sanayi Bölgesi'nden yayılan sesler ve kokular artık şehir merkezinden duyulur hale geldi. Vatandaşlarda rahatsızlık yaratan bu duruma gelecekte yeraltı suları ile de sıkıntıların da ekleneceği belirtiliyor. Söke'yi yönetmeye aday bir kişi olarak bu konuyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?

"Valla şimdi geçtiğimiz dönemlerde ben bununla ilgili toplantılara katıldım. Yani gidişat hoş değil. Sonuçta ne yapabilirize bakacağız, tabii ki göreve geldiğimiz zaman. Şimdi dünya çimento üretimini bırakmış, Söke'deki çimento fabrikası ise üretimini, kapasitesini 5 kat arttırmış. Tabii şimdi bunun çevre açısından bir maliyeti var. Parasal kısmını geçiyorum, çevre kirliliği açısından bir maliyeti var. Tabii bunu soluyan Söke halkı. Bir de jeotermaller var başımızın derdi. Bu bölgede nereyi kazsanız sıcak su işleri var. Tarıma çok büyük zararı var bu işlerin. Bunları masaya yatıracağız tabii ki. Bununla mücadeleyi hangi şekilde yapabileceksek yapacağız. Organize Sanayi'de kağıt fabrikası ile çok büyük sıkıntılar var. Tabii şimdi orada bir de balık yemi üretim fabrikamız var. O da koku anlamında rahatsız edici. Söke halkının temiz hava soluması bizim için önemli. Yarın çimentonun partikülleri yine bizim çocuklarımıza zarar verecek. Başkasının çocuklarına değil. O yüzden elimizden ne geliyorsa bununla ilgili artık filitrelendirmemi yapılacak, teknik olarak ne yapılması gerekiyorsa bunları konuşup, ilgili kişilerle bunları görüşüp en iyi bir şekile getirmeye çalışacağız."

- Partiniz mevcut belediye başkanı var iken sizi tercih etti. Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir de mevcut belediye başkanı Süleyman Toyran ile bir araya gelip seçim sürecinde beraber çalışmayı düşünüyor musunuz?

"Şimdi siyasette süreklilik esastır biliyorsunuz. Söke Belediye Başkanının Cumhuriyet Halk Partili olması nedeniyle biz seçimi kazanırsak bu arkadaşımız iyi işler yapmış demektir. Biz de seçimi kazanacağımıza inanıyoruz. Necdet Bey zamanından beri, şu anda 3. Dönemini yaşıyor Cumhuriyet Halk Partisi Söke’de, nasip olursa 4. Dönemi de yaşatacağız zaten. Yani o konuda benim çok fazla tereddüdüm yok. Çünkü bakıyorum Söke halkına son derece sevgi dolu, son derece mutlular. Şu anda sokaklarda nereye gitsem son derece mutlular. Süleyman beyle tabii görüşeceğim. Mesela dün akşam Söke’de belediye başkanlığı yapmış bir abimizle beraberdim. Ona sorduğum soru zaten oydu. Kendi belediye başkanlıkları döneminde 'neyi yapmak isteyip de yapamadıklarını, nerede hata yaptıklarını ya da yapmadıklarını, benim onların tecrübesinden yararlanarak hangi yolda daha hızlı bir şekilde Söke için yararlı şeyler yapabileceğimi' kendilerine sordum zaten. Bu akşam da nasip olursa yine Söke’de belediye başkanlığı yapmış bir arkadaşımızla bir araya geleceğim. Tabii ki ondan sonra da Süleyman beyle. Süleyman beyle bugün bir pastane açılışında kucaklaştık. Birlikte kameraların karşısında pozlarımızı verdik. Bir takıntımız falan yok yani sonuçta bizim Süleyman beyle 30 kusür senelik bir arkadaşlığımız var. Siyaset bugün var, yarın bizim için yok. Zaten bu parti içerisinde bir bayrak değişimi olacak. Parti içi bir yarıştı benim için, sonuçta 4 aday adayı vardı. Genel merkez Süleyman beyi de, Efgan beyi de, Erkan beyi de veya herhangi bir arkadaşımızı da görevlendirebilirdi. Bize düşen görev bu arkadaşımızı desteklemek ve onun yanında yürümek, tekrar Cumhuriyet Halk Partisi’ne seçimi kazandırmak olacaktır. Arkadaşlarım da aynı şeyi yapacaklardır bundan kimsenin şüphesi olmasın."

- Geçtiğimiz 5 yıllık dönemde Söke Belediyesi Büyükşehir Belediyesi ile aynı partiden olmasına rağmen kopuk bir dönem geçirdi. Seçimi kazanmanız halinde Büyükşehir ile Söke Belediyesi'nin ilişkileri nasıl olacak? Bunu konuştunuz mu Özlem hanımla..?

"Valla bizim ilk yola çıkış zamanımız, belediye başkanlığı için karar verişimiz 2012 yılının Ocak ayıdır. O tarihten bu yana Özlem hanımla bizim diyaloglarımız devam ediyor. Belki bir çok insan bilmiyordur. Ben milli bir voleybolcuyum. Voleybol bir takım oyunudur. Voleybol 6 kişi ile oynanır. Oyunculardan bir tanesi aksarsa maçı kaybedersiniz. Dolayısıyla ben de bir takım oyuncusuyum ve Özlem hanım da aynı takımın içerisinde. Biz eğer maçı kazanmak istiyorsak, takım halinde iyi oynamak zorundayız. Ben bir konuşmamda da söylemiştim. Önemli olan belediye başkanlığını kazanmak değil. Belediye başkanlığını kazandıktan sonra yapabileceğiniz hizmetler ki, bunların artıları olacak Cumhuriyet Halk Partisi’ne. Şu anda zaten Cumhuriyet Halk Partisi artı olarak başlıyor seçime. Dolayısıyla bizim burada yapacağımız her yeni iş Cumhuriyet Halk Partisi'nin oyunu bir basamak daha arttıracaktır. Bu da genel seçimlere yansıyacaktır. Bizim asıl amacımız Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediyeleri kazanması, sonrasında bunları oya yansıtmak ve genel iktidarı kazanmak. Yani bütün plan bunun üzerine kurulmalı diye düşünüyorum."

- Levent bey son olarak sizi tanımayanlara tanıtmak açısından sormak istiyorum. Levent Tuncel kimdir?

"Levent Tuncel öğretmen bir baba ile ebe bir annenin oğludur. Köylerde büyümüş, sporu seven, insanları seven, burada Söke’de uzun yıllar çocukluk dönemini geçirmiş, özellikle Atburgazı’nda. Daha sonra babamızın tayini çıktığı için Aydın’a taşındık. Aydın’dan sonra üniversite ve daha sonra tekrar Söke. Böyle bir yoldan döndük geldik. Dedik ki, bizim memleketimiz Söke, 'kürkçünün dönüp dolaşıp geleceği yer Söke’dir' dedik ve Söke’ye geri döndük. Yaklaşık 33-34 senedir Söke’de serbest hekim olarak işimizi yapıyoruz. Burada bu vesileyle de 34 köyün 34’ünde de dostlarımız oluştu. Tabii siyaset öncesi bunlar hep. Şimdi ben Demirçay köyünü aradığımda veya Demirçay köyüne gideceğim zaman, Demirçay köyünde benim partililerimden daha çok kendi hastalarım var. Önce onları arıyorum. 'Nasılsın Necati hocam' diye arıyorum, 'ben geliyorum' diyorum. Onlar sağolsunlar, beni çok severler. Ben de onları çok severim. Bizim siyasetten daha ziyade yakın ilişkilerimiz çok iyi. Bu arkadaşlarımız eminim ki önümüzdeki dönem bir siyasi partinin mensubu olmamalarına rağmen, bir siyasi partinin askeri gibi bana destek olacaklardır diye düşünüyorum. Ben buna inanıyorum."

- Levent bey bu güzel röportaj için size çok teşekkür ediyorum ve 31 Mart tarihinde başarılar diliyorum.

(HÜSEYİN IŞIK)